Teknik Şartname’nin 6.11’inci maddesinde özel güvenlik görevlileri hakkında bir soruşturma ve kovuşturma bulunmaması şartının düzenlendiği, bu şartın aranmasının Anayasa’ya aykırılık teşkil edeceği, 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanuna göre valilikçe güvenlik soruşturmasının yapılacağı, güvenlik soruşturması olumlu sonuçlananlara çalışma izni verildiği, dolayısıyla idarece böyle bir şartın aranmasının Anayasa ile güvence altına alınmış masumiyet karinesine ve çalışma hürriyetine aykırılık teşkil ettiği, söz konusu düzenlenmenin ihale dokümanından çıkarılması gerektiği iddialarına yer verilmiştir.
İDDİA EDİLMİŞTİR
KİK KARARI
5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun’un “Özel güvenlik görevlilerinde aranacak şartlar” başlıklı 10’uncu maddesinde “Özel güvenlik görevlilerinde aşağıdaki şartlar aranır:
- a) Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak.
- b) Silahsız olarak görev yapacaklar için en az sekiz yıllık ilköğretim veya ortaokul; silahlı olarak görev yapacaklar için en az lise veya dengi okul mezunu olmak.
- c) 18 yaşını doldurmuş olmak.
- d) (Değişik: 2/1/2017 – KHK-680/69 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7072/67 md.) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa bile;
1) Kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına mahkûm olmamak.
2) Affa uğramış olsa bile Devletin güvenliğine, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine, özel hayata ve hayatın gizli alanına ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar ile uyuşturucu veya uyarıcı madde suçları, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, kaçakçılık ve fuhuş suçlarından mahkûm olmamak.
3) Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine, özel hayata ve hayatın gizli alanına, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar ile uyuşturucu veya uyarıcı madde suçlarından dolayı hakkında devam etmekte olan bir soruşturma veya kovuşturma bulunmamak.
- e) (Mülga: 23/1/2008 – 5728/578 md.)
- f) Görevin yapılmasına engel olabilecek vücut ve akıl hastalığı ile engelli bulunmamak.
- g) 14 üncü maddede belirtilen özel güvenlik temel eğitimini başarıyla tamamlamış olmak.
- h) (Ek: 2/1/2017 – KHK-680/69 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7072/67 md.) Güvenlik soruşturması olumlu olmak.” hükmü yer almaktadır.
Teknik Şartname’nin “Özel Güvenlik Personelinde Aranacak Şartlar” başlıklı 6’ncı maddesinde “…6.11. Değişik: 2/1/2017 – KHK-680/69 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7072/67 md.) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş veya hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş olsa bile;
1) Kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına mahkûm olmamak.
2) Affa uğramış olsa bile Devletin güvenliğine, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine, özel hayata ve hayatın gizli alanına ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar ile uyuşturucu veya uyarıcı madde suçları, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, kaçakçılık ve fuhuş suçlarından mahkûm olmamak.
3) Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine, özel hayata ve hayatın gizli alanına, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar ile uyuşturucu veya uyarıcı madde suçlarından dolayı hakkında devam etmekte olan bir soruşturma veya kovuşturma bulunmamak.” düzenlemesi yer almaktadır.
5188 sayılı Kanun’un yukarıda aktarılan 10’uncu maddesinde özel güvenlik görevlilerinde aranılacak şartlara yer verildiği anlaşılmıştır.
Şikâyete konu edilen Teknik Şartname’nin 6.11’inci maddesinde yukarıda aktarılan 5188 sayılı Kanun’un yukarıda aktarılan 10’uncu maddesinde belirlenen şartların aynısının düzenlendiği görülmüş olup, kanun düzenlemeleri doğrultusunda düzenlenen doküman düzenlemelerinde mevzuata aykırılık bulunmadığı, başvuru sahibinin anılan iddiasının da yerinde olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.